Tarihe yön veren önemli devletlerin egemenliğinde kalmış olan Muş İl sınırları
içinde bir kazı ve birkaç yüzey araştırması dışında bugüne kadar ayrıntılı bir
çalışma yapılmamıştır. Gerçekleştirilen çalışmalar ise, Muş’ta dönemin önemli
kültür ürünleri olan, İÖ. 2000 boyalı seramiğinin bulunmadığını, buna karşın
İÖ. 2. binin başlarında itibaren bölge Hurri ülkesi olarak anılmış ve İ.Ö. 2. binin
ortaları ve sonraları ise Hurri-Mitanni devletinin toprakları içerisinde
gösterilmesi yerleşim varlığını göstermesi açısından önemlidir. Yapılan bu
yüzey araştırmalarında Kalkolitik dönemden Orta çağa kadar süregelen kültürlere
ait seramikler bulunmuştur.
Ancak bu
araştırmalar daha çok belirli yerlerde yoğunlaştırılmış, bunun dışına pek
çıkılmamıştır. Alpaslan Barajı nedeniyle Murat Nehri boyunca araştırma yapan
M.S. Rothman, Yağcılar Höyüğü yakınındaki Yeroluk (Palas) ve Bozbulut’ta
(Komus) bazı araştırmalar yapmıştır.
Etkin bir kültürün
egemen olduğu bölgede yer alan Muş ve çevresinde Erken Tunç Çağa ait C.A.
Burney sekiz, M.S. Rotman ise bunların dışında yirmi höyük tespit etmiştir.
Ayrıca bu merkezler ile Elâzığ bölgesi arasında bir ilişkinin var olduğu ortaya
konulmuştur.
Varto Kayalıdere
Ören Yeri (Kale Şehri)
Merkez İlçeye 40 km,
Varto’ya 20 km uzaklıkta Kayalıkaya Köyü’ndedir. Bir Urartu yerleşmesidir.
İngiliz Arkeoloji Enstitüsü’nce Prof. Dr. Seton Lloyd ve C.A. Burrey
başkanlığında, 1965’de yapılan kazıda bulunmuştur. Kazılarda; kale, tapınak,
şarap mahzeni, mezar ve küçük buluntular ortaya çıkarılmıştır. Urartu Kralı II.
Sarduri devrine ( MÖ.764-735) tarihleşen kale, oldukça sağlamdır. Avlusu taş
döşemeli tapınakta, oturur durumda MÖ VII yy’ın tunç aslan heykeli, düğmeler,
ok başları, tunç iğneler, aslan avı tasvirli kemer parçaları ele geçmiştir.
Buluntular, Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenmektedir.
Dolabaş Höyüğü
Malazgirt İlçesinin
Dolabaş Köyü’ndedir. Bir Urartu yerleşmesidir. Koruma altına alınmıştır. Kazı
çalışmalarına henüz başlanmamıştır.
Bostankale Höyüğü
Malazgirt İlçesinin
Botan Köyündedir. Bir Urartu yerleşmesidir. Birinci derecede sit alanı olarak
koruma altına alınmıştır. Kazı çalışmalarına henüz başlanmamıştır.
Aradere Köyü
Mezarlığı
Malazgirt ilçesinin
Aradere Köyündedir. Atatürk Üniversitesinden bir ekipçe yapılan yüzey
araştırmaları sonunda önemli bulunmuştur. Kazı çalışmalarına henüz
başlanmamıştır.
Muş – Yağcılar
(Evran) Höyüğü
Yapılan araştırmalar
daha çok belirli yerlerde yoğunlaştırılmış, bunun dışına pek çıkılmamıştır.
Alpaslan Barajı nedeniyle Murat Nehri boyunca araştırma yapan M.S. Rothman,
Yağcılar Höyüğü yakınındaki Yeroluk (Palas) ve Bozbulut’ta (Komus) bazı
araştırmalar yapmış, ancak incelediğimiz höyükten söz etmemiştir.
Yağcılar Höyüğü,
Muş’un 24 km. kuzey-batısında, Muş-Elazığ yolu üzerinde, Murat Köprüsünü 1700
m. geçtikten sonra kuzeye ayrılan yolun 7. km.sinde, Yağcılar Beldesi sınırları
içinde yer almaktadır.
Malazgirt Yeniköy
(Alyar) Kaya Mezarı
Urartulara ait kaya
mezarlığıdır. Arkeolog Yr.Doç.Dr. Nurettin KOÇHAN’ın araştırmaları devam
etmektedir.
Kepenek Höyüğü
İlimiz Kepenek
köyündedir. Arkeolog Yrd. Doç. Dr. Nurettin KOÇHAN’ın araştırmaları devam
etmektedir.
Nurettin KOÇHAN
tarafından burada bulunan Urartulara ait olan taş üzeridneki yazıt Mirjo
SALVINI tarafından çözülerek “Studı Mıceneı Ed Egeo-Anatolıcı” dergisinin
FascılcoloXLII/2-2000 sayısında yayınlanmıştır.
Yazıtın Türkçe’si:
“Haldi’ye
(Urartular’ın baş tanrısı), kral (Efendi, Tanrı), Menua oğlu Argişti bu
Susi-tapınağı ve (kaleyi) inşa edip tamamlattı. (Ona) ben Argiştihinili adını
verdim. En büyük Haldi sayesinde ben Menua oğlu Argişti, güçlü kral, Bianili
kralı, Tuşpa kentinin efendisi”
Muş’ta Urartular’a
ait iki önemli yazıt bulundu: ikisi de Menua dönemine ait. İlki bir stelin alt
kısmıdır ve Tiflis arkeoloji müzesindedir. Bu yazıt Muş’un 18 km. doğusunda
Trmerd mezarlığında bulunmuş. Bu yazıtta askeri bir seferden, Atauni kentinden
ve Urme ülkesinden bahsediliyor ve stelin Arhi kentine dikildiği bildiriliyor.
İkinci yazıt oldukça eksiktir, yine Urme ülkesinden ve bir yerden bahsediyor.
Mercimekkale
Höyüğü
Muş merkez İlçe
sınırları dahilinde Muş-Varto Karayolu üzerindedir. Tespit edilen 28 höyükten
biri olmakla birlikte Doğu Roma (Bizans) döneminde de haberleşme amaçlı
kullanılmıştır. Halk arasında yaygın bir rivayete göre Muş ilinde korkunç bur
kuraklık yaşanmıştır. Yaşanan bu kuraklık döneminde Muş ovasında sadece Sekavi
beyinin ekmiş olduğu mercimekten başka hiçbir ürün yetişmemiştir. Sekavi Beyi
topladığı mercimekleri üst üste kale gibi yığmıştır. Bir gün yanına oldukça
ihtiyar biri gelmiş. Rivayete göre bu ihtiyar Hz. Hızır’dan başkası değilmiş.
İhtiyar Bey’e “Allah rızası için bir avuç mercimek ver” demiş. Sekavi Beyi
mercimek vermemek için bin bir yalan uydurmuş ve “eğer benim mercimeğim var ise
taş olsun” demiş. Bunun üzerine Hz. Hızır “Allah’ım bu beyin Mercimeklerini taş
et” diye beddua etmiş ve bütün mercimekler taş olmuş. O gunden sonra bu yere Mercimekkale
adı verilmiş.
Kale Parlı, Toprak
Baba, Mercimekkale Piknik yerleridir.