MALAZGİRT ADI
Van Gölü havzasına hâkim olmuş ve buradan
büyük bir alana yayılmış olan Urartuların başlarında MENUAS adlı bir kral
bulunuyordu. Malazgirt adının bu kralın adıyla ilgili olduğu ansiklopedi
bilgilerinde mevcuttur. Bu hükümdara ait bir kitabeden anlaşıldığına göre. Adı
geçen kral MENUAHİNA (Menuas'm şehri) isimli bir şehir kurmuş W.Belek'e göre
Malazgirt civarında kral Menuas'a ait birçok kitabelere rastlanmış ve bunlara
göre bu şehrin eski Ermenicede adı MANAVAZAKERT -manazkert olarak
geçmekte dir. Bu şekiller daha sonra Arap Kaynaklarında MANAZCİRD olarak geçer.
Orta çağdaki Bizans kaynaklarında ise o zamanki Harkh ve Apahunileh Nahi yeri
üzerinde yer alan şimdiki Malazgirt’in ismi MALAZGERT -MA¬NAZKERT olarak İstihkak
ettiği (L) harfli şekli daha sonra ortaya çıkmıştır. Yani MANAZGİRT
MALAZGERT-MALAZGİRT olarak değişmeye uğramıştır. Yerli halk dilindeki eski İsmi
ise Muhteşem kalesinden dolayı (KELE) olarak söylenir ve tanınır.
TARİH
(Malazgirt Savaşı) Büyük Selçuklu Sultanı
Sultan Alparslan 1063 yılında hükümdar olduktan sonra kardeşi Melik Yakuti 1064
yılında Van Golü çevresindeki havzaya kuvvetleri ile birlikte yerleştirir. Daha
sonra 1065–1067 yıllarında da büyük kumandanlarından Afşin Bey'i Anadolu’nun
birçok şehirlerine sefere gönderir. Afşin Bey 1068 de Önce Tiflis’i arkasından
Kars ve Ani’yi fetheder. Akıncıların bir kısmını da Trabzon yakınlarına
yollayarak oradaki Gürcülerin Müslüman olmalarını sağlar. Bu durum Bizans
İmparatorluğunu dehşete sokar. Ve bunun üzerine dünyanın en büyük ordularından
biriyle Anadolu’daki yeni başlamış Türk fetihlerini durdurmak ve Türkleri
ortadan kaldırmak için bir Bizans ordusu meydana getirerek sefer hazırlıklarına
İstanbul'dan başlanır. Hazırlanan bu orduda Bizanslardan başka Oğuz ve Peçenek
Türkleri, Normanlar, F renkler- Almanlar- İskandinav'lar ve daha birçok
Milletlerden oluşan paralı askerler vardı. Bizans Ordusu Kayseri yakınlarına
geldiğinde Afşin Bey'in İdaresindeki Türk akıncı Kuvvetlerinin başlıca
kumandanları Ahmet Sah, Uvakoğiu. Adsız Çavhoğhi. Arslantaş, Türkmen
Dilmaşoğlu Mehmet. Sanduk Bey. Artuk Beş Gevherayin, Tarakoğlu. Mansur ve
Yakuti Bey'ler bulunuyordu.
Askerliği ve yönetimi ile tanınmış bulunan
Romenos Divogenes zeki ve cesaretli bir hükümdar olarak Bizans ordusunun
başında bulunmaktadır. Kayseri önlerinde Bizans ordusundan geri çekilmek
zorunda kalan Türk akıncıları Malatya’da Ermeni General Fileteros'un
yönetimindeki Bizans ordusunu imha ettiler. Bu sırada Sultan Alparslan Mısır
seferi hazırlıkları içerisinde olup, toplamış olduğu ordu ile Önce Halep'i.
Kilikya'yi ve daha sonra da Mısır'ı fethetmek üzere 1070 yılında Azerbaycan
üzerinden Van Gölü havzasından sefere karar verdi, aynı yılda Bizans
ordularının başkomutanı General Komnahos. Afşin Bey'in yönetimindeki 10.000
kişilik akıncı Türk Ordusuna Feci bir şekilde yenilerek geri çekilmek zorunda
kaldılar. Gelişen olaylar İmparator Romenos Diyogenes'i daha da kızdırıyordu.
1070 yılında Sultan Alparslan Anadolu'ya gelerek amcası Tuğrul Bey'in olmadığı
çok Müstahkem Malazgirt Kalesini almak için Savaş Plânları yapıyordu.
Alparslan'ın ordusu Mısır seferinde iken Halep yakınlarında İmparator Romenos
Diyogenes'in Malatya'yı geçerek Malazgirt'e doğru 200.000 kişilik ordusuyla
hareket ettiğini duyunca Halep seferinden vazgeçerek Diyarbakır, Bitlis
üzerinden Ahlât dolaylarına gelerek Bizans Ordusunu Malazgirt ovasında
karşılamayı düşünen Sultan Alparslan ordusunu geri çevirir. 13 MART 1071
yılında Halep’ten Malazgirt’e hareket eden Alparslan’ın idaresindeki Türk Ordusu
sırasıyla Dicle, Fırat. Diyarbakır. Urfa, Sürt ve Bitlis'i geçtikten sonra
Ahlat’a gelir. Ordu karargâhını Ahlat’ın Kuzey yamaçlarındaki tepeler üzerine
kurmuştu. Sultan Alparslan bütün komutanlarını toplayarak Savaş planını
hazırlamaya başlar.
Sultan Alparslan atının kuyruğunu bağlar
ve beyaz kaftanım giyer, ordusunu bir hilâl şeklinde savaş düzenine sokar. Sağ
ve sol kanatlarında en güvendiği yağız komutanlar Savtekin, Afşin Bey,
Gevheraym, Tarnakoğlu gibi değerli Komutanla'-Ağustos ayının 26’ncı günü
şafağın sökmesiyle birlikte iki ordu, dünyama bir kere daha şahit, olmayacağı
bir şekilde çetin bir muharebeye tutuşurlar. Bizans Ordusunun ön
saflarında 50.000 zırhlı asker bulunmaktadır.
Alparslan’ın ordusu önce hücum eder ve
daha sonra savaş planının gereği olarak orta cenah geri çekilmeye başlar.
Alparslan'ın yenilip kaçtığını sanan Bizans ordusu dağınık bir şekilde hücuma
geçerken sağ ve sol uçlardaki Türk komutanlar; Bizans Ordusunu Büyük bir çember
içerisine alarak imha hareketine girişir.
Bizans Ordusunda mevcut Oğuzlar,
Kıpçaklar, Peçenekler ve Türkmenlerden oluşan paralı Askerlerde Alparslan'ın
ordusunun saflarına geçince İmparator, Romen Diyojen'in en çok güvendiği Ermeni
asıllı General Tarakanyotez askerleri ve birlikte İmparatoru yalnız bırakarak
kaçar. Diğer taraftan Bizans ordusunun Başkomutanı Generaj Kommenos esir
düşmüştür. 200.000 kişilik dev bir ordu gün batmadan tamamen yok olmuştur.
Frenklerden, Almanlardan ve İskandinavlardan oluşan paralı askerlerde canlarım
kurtarmak için Malazgirt'in Güneydoğusundaki o zaman bataklık halde olan Zehva
Ovasına doğru kaçmaya başlar.
Bu arada Alparslan'ın büyük
komutanlarından Savıekmile veziri Nizamülmülk'ü Malazgirt Kalesi etrafında ve
Malazgirt Ovasında karargâh kurmuş Bizans İmparatoruna elçi olarak gönderip boş
yere kan dökülmemesi ve bir Sulh yapılarak her iki komutana ait orduların kendi
topraklarına çekilmesi teklifinde bulunur.
Ancak Romen Diyoien, Sultan Alparslan’ın
barış teklifini reddettiği gibi elçilerini de hakaretlerle kovmak ister. Bu arada
elçi Saftettin İmparator Romen Diyojen'e "Bizans’ın yenilgi görmemiş
komutanını Mert bir Asker olarak tanırdık. Yoksa bize yanlış mı
anlattılar," demesi üzerine İmparator Romen Diyojen Türk komutanı
Savtekin’i bu sözlerinden dolayı kutlar. Bunun berine Romer Diyojen
“Sultanınıza söyleyin, ben kendisi ile barışı ancak Rey Şehrinde kabul
edeceğim. Ordum İslahan'da hayvanlarında Hemedan'da kışlaya-çaktır."
Şeklinde mübalağalı konuşması üzerine Alparslan'ın elçisi Komutan Saftekin
cebaber, şöyle söyler, "hayvanlarınızın Hemedan'da kışlayacağından eminim,
ama sizin nerede kışlayacağınızı bilemem".
Sultan Alparslan Savtekin'in ve büyük
Vezir Nizamül Mülk'ün bu şekilde dönmesini zafer bekliyordu. Son bir Kez daha
beylerini ve komutanlarını toplayarak savaş planım ve ordunun moral durumunun
gözden geçirir. Bir tarafta 50.000 kişilik ölümü koltuğuna alan Selçuklu
ordusu, diğer taraftan para karşılığında canını verecek 200.000 asker ve bir o
kadar da yedek yardımcı kuvvetler Malazgirt ovasında savaşın son hazırlıklarını
tamamlarlar.
İmparator da kaçan bu paralı askerler
arasındadır. Alparslan’ın komutanlarından Afşin Bey ve idaresindeki ordu
sürekli olarak onları takip ederler. Bu arada Bağdat tan gönüllü olarak
Alparslan m saflarında savaşa katılan genç köle Sadi. Bizans'ın mağrur
İmparatorunu Zehva ovasında bataklıklar arasında kaçarken esir olarak yakalar.
COĞRAFYA
Malazgirt İlçesi Muş iline bağlı bir ilçe
olup, yüzölçümü 1534 Km2'dir. İlçenin Muş iline karayolu uzaklığı 137 Km.
kadardır.
İlçenin arazisi üçüncü jeolojik zamanında
çeşitli tektonik hareketlere maruz kalmış olup, daha sonraki zamanlarda
akarsuların etkisiyle çeşitli yarılmalara ve kırılmalara uğrayarak bugünkü
şeklini almıştır. 1900 yılından itibaren birçok depremlere sahne olan Malazgirt
birinci deprem kuşağı üzerinde bulunmasından dolayı 1903 yılında geçirmiş
olduğu şiddetli bir depremin etkisiyle Merkezin ve Köylerin birçoğu yerle bir
olmuştur. Bunu İlçe Merkezinde yapılan derin hafriyatlar neticesinde görülen
tandır ve ev kalıntıları doğru-almaktadır. Jeolojik zamanlardaki tektonik
kırımlarla yer yer küçük depremler, geniş tabanlı Malazgirt Ovasını meydana
getirmiştir. İlçenin Güneydoğu ve Güneyini kuşatan ova yüksek bir plato
görünümündedir. Bu plato gerek Süphan dağının gerekse eteğindeki küçük
volkanların çıkarmış oldukları lavlarla yer yer kaya yığınlarıyla kap anmıştır.
Malazgirt ilçesi Doğu Anadolu Bölgesinde
Türkiye'nin en büyük gölü olan Van Gölünün kuzeyinde Muş İlinin en büyük
ilçesidir. Kuş uçuşu olarak 99 Km. İran ile Türkiye arasındaki gümrük kapısı
olan Kapıköye 156 Km. Bunun Kuzeyinde bulunan Doğubayazıt-Bakü’yü
birbirine bağlayan Gürbulak sınır kapısına 156 km.dir. Van Gölüne en
yakın yer Bitlis ilinin Ahlat ilçesidir. Malazgirt Ahlât arasındaki mesafe kuş
uçuşu olarak 34 Km'dir.
Fırat Nehrinin bir kolu olan Murat nehri
hemen ilçenin kuzeyinden geçer.
Batısında bulunan Muş'un diğer ilçesi
Bulanığa kuş uçuşu uzaklığı 25 Km. Doğusunda bulunan Ağrı ilinin Patnos
İlçesine olan uzaklığı yaklaşık 38 Km'dir. Malazgirt düz bir alana kurulmuş
Orta büyüklükte bir ilçedir. Doğusunda Patnos, batısında Bulanık, Güneyinde
Ahlat ve Kuzeyinde Murat nehri ile çevrilidir.
Daha detaylı bilgiler için Malazgirt
Kaymakamlığımızın http://www.malazgirt.gov.tr internet sitesini ziyaret
edebilirsiniz.